29 Nisan 2009 Çarşamba

İyi Geldi #2


23 Nisan'ı 25 yaşında doya doya yaşamak varmış. Bir gün öncesinden özel okuldan hortumlanan süslerle çiçek gibi oldu müdürümün devlet okulu. Yağmurlu havanın küçük oyunları, bizim oyunlarımızı bölmeye yetmedi. Balon patlatma, yumurta, çuval ve ilk kez ''DJ''lik denemesi yaptığım sandalyelere oturma yarışı (Adamamım Nuri'yi şikeylede olsa finale çıkarım ama kupayı alamadık:)


Köylülerle beraber 23 Nisan'ın resmi olmayan kutlamaları için ''dağlarda'' piknik hazırlıklarına başladık, daha doğrusu jet hızıyla tamamlanan hazırlıklara katıldık sadece. Jet hızıyla diyorum çünkü köy kahvesinde saz eşliğinde söylediğimiz üç-dört türkü sonunda, birazdan bahsedeceğim müthiş ziyafeti başka türlü anlatmak mümkün değil. İETT otobüsleri kadar çabuk dolan ve hemen hemen aynı hızla ilerleyen bir araç çeşidi olan traktörlerle yola koyulduk. Üstü açık, yere kırkbeş derece açıyla yol aldığımız taşıtımızla bata çıka piknik alanına ulaştık.
Yemyeşil tepelerin arasında muhtarın projesi olan yapay göletler ve fidanlıklar, hayran kalmamak ve takdir etmemek mümkün değil(Özellikle Aydın'da oturanların mutlaka görmesi gereken biyer Arzular Köyü)...Sofraların kurulması da piknik hazırlıkları kadar hızlı oldu. Menüde; sacta kızarmış (steril) tavuk, patates kızartması, kedirgen kavurması, kısır, bir aydın klasiği çingen pilavı, sütlaç, meyve, ''tencerede'' demlenmiş çay ve son olarak patlamış mısır...



Bayram sabahı çocuklara özenenler için beklenen ortam oluştu. Bir tarafta ip atlayanlar diğer tarafta uçurtma uçuranlar, balık tutmaya çalışanlar... (bu arada bir Cevat-İsmail klasiği uçurtmanın ipi yine koptu) Köyün erkeklerini de oyunlara dahil etmenin yolunu ip çekme yarışmasıyla çözdük. Balon patlatma yarışmasına iğneyle katılan abimiz ip çekme yarışında en sonda ipi beline bağlayarak tekrar sahneye çıktı. Körebe için çok geniş olan bayırı, iple bir boks ringi gibi sınırladık. Ebe olacak kişinin gözlerini bağlamak amacıyla kullandığımız şey bir başörtüsüydü...(anlık sosyolojik tespitler için güzel bir örnekti) Eğlencenin doruğa ulaştığı noktada bir teyzemizin kendini otlarla kaplı bayırdan aşağıya bırakıp yuvarlanması gün içerisinde anlayamadığım hatta tedirgin olduğum tek andı...


Dönüş yolu tepelerin üzerinden gözlerimizi manzaraya doyurarak geçti. Kısa süreli badem hırsızlığı ve su molasından sonra köye ulaştık.

Karac'oğlan der ki kondum göçülmez
Acıdır ecel şerbeti içilmez
Üç derdim var birbirinden seçilmez
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm



Bodrum 04/26
20 yıldır yapılan kesintisiz davete iştirak bu güne kısmetmiş, harbi on numara mekanmış bodrum.

Bafa gölü kenarında yapılan kahvaltıyla kendimize geldik önce. İsal olmuş arıların sulu balı dışında herşey nefisti...

Ama hakkatten ayıp 300000 ''yazıyla üçyüzbin'' Euro'ya yazlık mı olur...

Denizden esen rüzgar arabanın bagajından uçurtmayı çıkarmamızı hızlandırdı, ve evet yine ''ip koptu''...

Süper zaman geçti... Az alkollü hafif dedikdulu dönüş yolu içimizi serinleten Germencik dondurmayla son buldu.
''Sevdiği insanlar tarafından sevilmek, bunu bilmek yaşamın en güzel birikimlerinden bence''.

Not: Söz verdik bikere seneye grup üye sayısı tek değil çift sayı olacak :)
Karacaoğlan derki... :))

19 Nisan 2009 Pazar

Neden İzmir... (Bu Bir Soru Değildir)!!!

Anlık gaza gelişler güzel oluyor bazen. Hani derler ya hava değişikliği aynen öyle oldu... Bikere ''uykusuz'' değil ''aç susuz'' kalsan bitmezdi o kuyruk, ne yapalım sağlık olsun... Yine aktif okuyucu, pasif katılımcı olmaya devam.
Denize yakın olmanın avantajını kullanması gerekiyo insanın, ruh sağlığı açısından. Baskısı olmayan büyük bir mahalle gibi İzmir Büyük ''Özgürlük'' Fermanı'nın fotokopisini çekip aslını bu şehre yollaması lazım İngilizlerin... İliklerine kadar nerde olduğunu, kim olduğunu hissetmek bu olsa gerek.
Bu arada harbiden büyük ''Fark var'':)
Kripto:Gazetelerin gazetesi Yeni Asır gazetesi...
Not:Detaysız yazıdır!

15 Nisan 2009 Çarşamba

Futbol

Pazar günü oynanan Galatasaray-Fenerbahçe derbisinden sonra Chelsea-Liverpool maçı ilaç gibi geldi. Nasıl bi oyun, nasıl bi kondüsyon... Sen kalk deplasmanda 4 tane gol at turu geçeme:)...
Bi anda Lugano-Emre-Arda-Semih Yalova kaymakamı oldu... Çok yaşa Benayoun, çok yaşa Lampard...